Beyin tümörünü yendikten kısa bir süre daha sonra omuriliğinde tümör gelişen ve bu niçinle yürüyemeyen 25 yaşındaki Çağdaş Karakaya’nın kanserle savaşında en büyük gücü moral ve hastalığı bir sefer daha yeneceğine olan inancı.
Çağdaş Karakaya, geçen yıl haziran ayında ağır baş ağrısı ve şuur kaybı şikayetleriyle Ankara Kent Hastanesi acil servisine başvurdu.
Beyninde tümör bulunduğu saptanan 25 yaşındaki genç, buradaki Onkoloji Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı operasyon, akabinde uygulanan ışın tedavisi ve kemoterapi ile beyin tümöründen kurtuldu.
Tam sıhhatine kavuştuğunu düşündüğü sırada yürüme zorlukları yaşamaya başlayan Karakaya, bu sefer de omuriliğinde ortaya çıkan tümör sebebiyle şubat ayında tekrar Onkoloji Hastanesi’ne yatırıldı.
Karakaya, tedavisinin devam ettiği hastane odasında kanserle savaşını AA muhabirine anlattı.
“Işın tedavisi yardımıyla ayağımı oynatabilmeye başladım”
Kemoterapisi bittikten kısa müddet daha sonra sol ayağında başlayan yavaşça uyuşmaların giderek şiddetlenmesi üzerine tekrar hastaneye başvurduğunu aktaran Karakaya, bu kere de omuriliğinde tümör ortaya çıktığını söylemiş oldu.
Karakaya, “Şu an iki ayağımın da üzerine basamıyorum, maalesef yürüyemiyorum lakin ışın tedavisi yardımıyla sağ ayağımı yavaşça oynatabilmeye başladım.” diye konuştu.
“Nişanlımla yuva kurabilmeyi hayal ediyorum”
Üç yıldır nişanlı olduğunu belirten Karakaya, geleceğe dönük hayalini şu sözlerle lisana getirdi:
“Hem sıhhat sürecim tıpkı vakitte nişanlımın okulunu bitirmesi için bekledik. Bu sene nişanlımın okulu bitecek, bir de benim sıhhat problemlerim biterse inşallah bir yuva kurabileceğiz. Hayalim ailemle, sevdiklerimle sağlıklı bir hayat sürebilmek. Gezebilmek, eğlenmek ve yeniden fazlaca sevdiğim spora dönmek. Konutumu de fazlaca özledim.”
“Kendinizi motive edin, gayretten vazgeçmeyin”
Çağdaş Karakaya, kanserle uğraşta moral ve motivasyonun epey kıymetli olduğunu vurgulayarak, öbür hastalara şu tekliflerde bulundu:
“Kanser, unutulabilecek bir hastalık değil fakat bu süreci daha rahat atlatabilmeleri için kendilerine oyalanabilecekleri bir şeyler bulmaları hayli değerli. Örneğin, ben sık sık kitap okuyorum, hastanede nişanlımla bir arada otomobil maketi yapıyoruz.
Asla çabadan vazgeçmemek lazım. Her şey insanın kendisinde bitiyor, insan evvel kendisinin hekimi oluyor. Kendinizi motive edin, iyileşeceğinize ve bu hastalığı yeneceğinize inanın. Her şey moralle ilgili. Moral ne kadar yüksek olursa o kadar çabuk iyileşebiliyorsun.”
“Hastamıza kişiselleştirilmiş tedavi uygulayacağız”
Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur da Karakaya’nın tedavi süreci hakkında bilgi verdi.
Karakaya’nın geçen yıl beynindeki tümörün tamamının alındığını ancak daha sonradan omuriliğinde gelişen tümör niçiniyle şu an yeniden kısa devirli radyoterapiye başladıklarını anlatan Şendur, “Radyoterapi daha sonrası tümörün özelliklerini ayrıntılı inceleyip, bir daha biyopsi yaparak hastamızın tedavisini kişiselleştirip hangi tedaviye uygun olduğuna karar vereceğiz.” dedi.
Giderek artan şiddetli baş ağrılarına dikkat
Kanserde erken teşhis ve korunma formlarının bilinmesinin ehemmiyetine işaret eden Şendur, şahısların süregelen ve giderek artan şikayetlerde kesinlikle sıhhat kuruluşuna başvurması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Şendur, “Beyin tümöründe şiddetli baş ağrısı, baş dönmeleri, unutkanlık, çınlama üzere semptomları görüyoruz. Bu durumlarda mutlaka bir tabibe başvurulması gerekiyor. Daha ileri periyotlarda hastalar, epileptik ataklarla da karşı karşıya kalabiliyor.” tabirini kullandı.
“Kanserlerin dörtte biri sigara niçiniyle oluşuyor”
Türkiye’de yılda 240 bin yeni kanser olayı görüldüğünü ve yaklaşık 120 bin kişinin kanser sebebiyle ömrünü kaybettiğini aktaran Şendur, erkeklerde en epeyce akciğer, bayanlarda ise göğüs kanserinin görüldüğünü belirtti.
Şendur, “Tüm kanserlerin dörtte biri sigara niçiniyle oluşuyor. Bunu obezite takip ediyor. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının ön plana çıkarılması, sistemli idman kıymet taşıyor. Cilt kanserlerine karşı uzun mühlet güneşe maruz kalmamak da değerli.” diye konuştu.
Prof. Dr. Şendur, ailesinde kanser kıssası olan bireylere de erken teşhis ve tedbire gayesiyle uzmanlaşmış genetik polikliniklerde hizmet verildiğini lisana getirdi.
AA / Ali Haydar Akkuş – Sıhhat
Çağdaş Karakaya, geçen yıl haziran ayında ağır baş ağrısı ve şuur kaybı şikayetleriyle Ankara Kent Hastanesi acil servisine başvurdu.
Beyninde tümör bulunduğu saptanan 25 yaşındaki genç, buradaki Onkoloji Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı operasyon, akabinde uygulanan ışın tedavisi ve kemoterapi ile beyin tümöründen kurtuldu.
Tam sıhhatine kavuştuğunu düşündüğü sırada yürüme zorlukları yaşamaya başlayan Karakaya, bu sefer de omuriliğinde ortaya çıkan tümör sebebiyle şubat ayında tekrar Onkoloji Hastanesi’ne yatırıldı.
Karakaya, tedavisinin devam ettiği hastane odasında kanserle savaşını AA muhabirine anlattı.
“Işın tedavisi yardımıyla ayağımı oynatabilmeye başladım”
Kemoterapisi bittikten kısa müddet daha sonra sol ayağında başlayan yavaşça uyuşmaların giderek şiddetlenmesi üzerine tekrar hastaneye başvurduğunu aktaran Karakaya, bu kere de omuriliğinde tümör ortaya çıktığını söylemiş oldu.
Karakaya, “Şu an iki ayağımın da üzerine basamıyorum, maalesef yürüyemiyorum lakin ışın tedavisi yardımıyla sağ ayağımı yavaşça oynatabilmeye başladım.” diye konuştu.
“Nişanlımla yuva kurabilmeyi hayal ediyorum”
Üç yıldır nişanlı olduğunu belirten Karakaya, geleceğe dönük hayalini şu sözlerle lisana getirdi:
“Hem sıhhat sürecim tıpkı vakitte nişanlımın okulunu bitirmesi için bekledik. Bu sene nişanlımın okulu bitecek, bir de benim sıhhat problemlerim biterse inşallah bir yuva kurabileceğiz. Hayalim ailemle, sevdiklerimle sağlıklı bir hayat sürebilmek. Gezebilmek, eğlenmek ve yeniden fazlaca sevdiğim spora dönmek. Konutumu de fazlaca özledim.”
“Kendinizi motive edin, gayretten vazgeçmeyin”
Çağdaş Karakaya, kanserle uğraşta moral ve motivasyonun epey kıymetli olduğunu vurgulayarak, öbür hastalara şu tekliflerde bulundu:
“Kanser, unutulabilecek bir hastalık değil fakat bu süreci daha rahat atlatabilmeleri için kendilerine oyalanabilecekleri bir şeyler bulmaları hayli değerli. Örneğin, ben sık sık kitap okuyorum, hastanede nişanlımla bir arada otomobil maketi yapıyoruz.
Asla çabadan vazgeçmemek lazım. Her şey insanın kendisinde bitiyor, insan evvel kendisinin hekimi oluyor. Kendinizi motive edin, iyileşeceğinize ve bu hastalığı yeneceğinize inanın. Her şey moralle ilgili. Moral ne kadar yüksek olursa o kadar çabuk iyileşebiliyorsun.”
“Hastamıza kişiselleştirilmiş tedavi uygulayacağız”
Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur da Karakaya’nın tedavi süreci hakkında bilgi verdi.
Karakaya’nın geçen yıl beynindeki tümörün tamamının alındığını ancak daha sonradan omuriliğinde gelişen tümör niçiniyle şu an yeniden kısa devirli radyoterapiye başladıklarını anlatan Şendur, “Radyoterapi daha sonrası tümörün özelliklerini ayrıntılı inceleyip, bir daha biyopsi yaparak hastamızın tedavisini kişiselleştirip hangi tedaviye uygun olduğuna karar vereceğiz.” dedi.
Giderek artan şiddetli baş ağrılarına dikkat
Kanserde erken teşhis ve korunma formlarının bilinmesinin ehemmiyetine işaret eden Şendur, şahısların süregelen ve giderek artan şikayetlerde kesinlikle sıhhat kuruluşuna başvurması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Şendur, “Beyin tümöründe şiddetli baş ağrısı, baş dönmeleri, unutkanlık, çınlama üzere semptomları görüyoruz. Bu durumlarda mutlaka bir tabibe başvurulması gerekiyor. Daha ileri periyotlarda hastalar, epileptik ataklarla da karşı karşıya kalabiliyor.” tabirini kullandı.
“Kanserlerin dörtte biri sigara niçiniyle oluşuyor”
Türkiye’de yılda 240 bin yeni kanser olayı görüldüğünü ve yaklaşık 120 bin kişinin kanser sebebiyle ömrünü kaybettiğini aktaran Şendur, erkeklerde en epeyce akciğer, bayanlarda ise göğüs kanserinin görüldüğünü belirtti.
Şendur, “Tüm kanserlerin dörtte biri sigara niçiniyle oluşuyor. Bunu obezite takip ediyor. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının ön plana çıkarılması, sistemli idman kıymet taşıyor. Cilt kanserlerine karşı uzun mühlet güneşe maruz kalmamak da değerli.” diye konuştu.
Prof. Dr. Şendur, ailesinde kanser kıssası olan bireylere de erken teşhis ve tedbire gayesiyle uzmanlaşmış genetik polikliniklerde hizmet verildiğini lisana getirdi.
AA / Ali Haydar Akkuş – Sıhhat