Tavuk eti, dünyanın dört bir yanından sofraların vazgeçilmezi olan protein kaynağı. Lakin günümüzde tükettiğimiz tavukların son 50 yıl içerisinde önemli bir değişim yaşadığını biliyor muydunuz? Tavukların vakit ortasında geçirdiği değişime sebep olan ‘Yarının Tavuğu’ kıssasını merak ettiyseniz buyurun içeriğimize… ????
Kaynak: https://twitter.com/MrSollozzo/status…
Kıymetli bir protein ve kalsiyum kaynağı olan tavuk eti, ülkemizde de olduğu üzere uzun yıllardır dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde sofraların vazgeçilmez yemeklerinden.
Ülkemizde yapılan araştırmalara göre her sene kişi başına 17 kilogramdan fazla tavuk eti tüketiyoruz. Hane halkı tüketimi ise yıllık 55 kilogram!
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın datalarına bakılırsa dünyada en epeyce tavuk eti tüketen 5 ülke ise sırasıyla ABD, Çin, Avrupa Birliği ülkeleri, Brezilya ve Rusya.
Birinci sırada gelen ABD’de her sene 11 buçuk milyar kilogramdan fazla tavuk eti tüketiliyor.
Fakat bizim son yediğimiz tavukların, anne-babalarımızın ve hatta onların ebeveynlerinin tükettiği tavuklara hiç mi hiç benzemediğini biliyor muydunuz?
Zira tavukların boyutu son 50 yılda yaklaşık %364 oranında büyüdü!
Günümüzde yediğimiz tavuk eti sıklıkla tatsız ve kuru olduğu için ekseriyetle baharatlar ekleyip soslayarak pişirmeyi, sotelemeyi ve fırına vermeyi tercih ediyoruz.
yıllar öncesine dönüp 1960’lara baktığımızda ise Amerika’nın ünlü şefi Julia Child’ın “Tavuk olduğu üzere tüketildiği, kızartıldığı yahut yalnızca tereyağıyla fırına atıldığı vakit bile güzel olmalıdır” söylemiş olduğini görüyoruz…
Pekala o devirlerin lezzetli tavuk etinden, şimdinin nasıl hormonlarla şişirilmiş tavuklarına geldik?
1948 yılında tavuk, yalnızca özel günlerde pişirilen ve ABD’de günümüzün parasıyla ortalama 30 dolara satılan bir yiyecekti.
II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan kıtlıktan dolayı kırmızı et karneyle dağıtılmaya başlayınca, tavuk tüketimi haliyle iki katına çıktı.
İşte tam da bu noktada tavukların büyümesindeki birinci değerli olay olan ‘Chicken of Tomorrow’ (Yarının Tavuğu) yarışı devreye giriyor!
Amerika’da o periyot en büyük süpermarket zinciri olan A&P’nin genel lideri Doc Pierce, tavuk tüketiminin azalmasından endişelendiği için bu yarışla hem gelecekteki tavuk üretimini değiştirecek, birebir vakitte markasının unvanını yayacak olan müsabakayı devreye soktu.
Yarışın iştirakçilerine farklı tiplerden tavuklar verildi ve 12 haftalık kısa süreç boyunca tavukları, tadı fark etmeksizin olabildiğince büyük ve süratli yetiştirmeleri istendi.
İştirakçiler içinden Arbor Acre ve Red Cornish çeşitlerini büyüten şirketler açık orta farkla önde geldi ve iki cinsin melezi, bizim günümüzde tükettiğimiz tavukların genetik kökenini oluşturdu!
‘Frankenbird’ çeşidindeki bu tavukların mümkün olabildiği kadar şişip kilo alması için genetiğiyle oynandı. Günümüzdeki tavuklar, kısa kalan bacakları ve büyük göğüslerinden ötürü paytak paytak yürüyor ve çarçabuk şişmeleri için soya ve mısırla besleniyorlar.
Üstelik doğal yollarla olgunlaşması 4 ay süren tavukların günümüzde yetişme süreci 47 güne kadar indi! Yani bir nevi bebek tavukları tüketiyoruz.
Anlayacağınız artık neredeyse hepimiz bir sanayi eseri olan ‘Yarının Tavuğunu’ yiyoruz…
Fakat not edelim, günümüzde hala doğal yollarla tavuk yetiştiren çiftçilerin sayısı da az değil.
Siz ne düşünüyorsunuz bu mevzu hakkında? Yorumlarda buluşalım!
Kaynak: https://twitter.com/MrSollozzo/status…
Kıymetli bir protein ve kalsiyum kaynağı olan tavuk eti, ülkemizde de olduğu üzere uzun yıllardır dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde sofraların vazgeçilmez yemeklerinden.
Ülkemizde yapılan araştırmalara göre her sene kişi başına 17 kilogramdan fazla tavuk eti tüketiyoruz. Hane halkı tüketimi ise yıllık 55 kilogram!
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın datalarına bakılırsa dünyada en epeyce tavuk eti tüketen 5 ülke ise sırasıyla ABD, Çin, Avrupa Birliği ülkeleri, Brezilya ve Rusya.
Birinci sırada gelen ABD’de her sene 11 buçuk milyar kilogramdan fazla tavuk eti tüketiliyor.
Fakat bizim son yediğimiz tavukların, anne-babalarımızın ve hatta onların ebeveynlerinin tükettiği tavuklara hiç mi hiç benzemediğini biliyor muydunuz?
Zira tavukların boyutu son 50 yılda yaklaşık %364 oranında büyüdü!
Günümüzde yediğimiz tavuk eti sıklıkla tatsız ve kuru olduğu için ekseriyetle baharatlar ekleyip soslayarak pişirmeyi, sotelemeyi ve fırına vermeyi tercih ediyoruz.
yıllar öncesine dönüp 1960’lara baktığımızda ise Amerika’nın ünlü şefi Julia Child’ın “Tavuk olduğu üzere tüketildiği, kızartıldığı yahut yalnızca tereyağıyla fırına atıldığı vakit bile güzel olmalıdır” söylemiş olduğini görüyoruz…
Pekala o devirlerin lezzetli tavuk etinden, şimdinin nasıl hormonlarla şişirilmiş tavuklarına geldik?
1948 yılında tavuk, yalnızca özel günlerde pişirilen ve ABD’de günümüzün parasıyla ortalama 30 dolara satılan bir yiyecekti.
II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan kıtlıktan dolayı kırmızı et karneyle dağıtılmaya başlayınca, tavuk tüketimi haliyle iki katına çıktı.
İşte tam da bu noktada tavukların büyümesindeki birinci değerli olay olan ‘Chicken of Tomorrow’ (Yarının Tavuğu) yarışı devreye giriyor!
Amerika’da o periyot en büyük süpermarket zinciri olan A&P’nin genel lideri Doc Pierce, tavuk tüketiminin azalmasından endişelendiği için bu yarışla hem gelecekteki tavuk üretimini değiştirecek, birebir vakitte markasının unvanını yayacak olan müsabakayı devreye soktu.
Yarışın iştirakçilerine farklı tiplerden tavuklar verildi ve 12 haftalık kısa süreç boyunca tavukları, tadı fark etmeksizin olabildiğince büyük ve süratli yetiştirmeleri istendi.
İştirakçiler içinden Arbor Acre ve Red Cornish çeşitlerini büyüten şirketler açık orta farkla önde geldi ve iki cinsin melezi, bizim günümüzde tükettiğimiz tavukların genetik kökenini oluşturdu!
‘Frankenbird’ çeşidindeki bu tavukların mümkün olabildiği kadar şişip kilo alması için genetiğiyle oynandı. Günümüzdeki tavuklar, kısa kalan bacakları ve büyük göğüslerinden ötürü paytak paytak yürüyor ve çarçabuk şişmeleri için soya ve mısırla besleniyorlar.
Üstelik doğal yollarla olgunlaşması 4 ay süren tavukların günümüzde yetişme süreci 47 güne kadar indi! Yani bir nevi bebek tavukları tüketiyoruz.
Anlayacağınız artık neredeyse hepimiz bir sanayi eseri olan ‘Yarının Tavuğunu’ yiyoruz…
Fakat not edelim, günümüzde hala doğal yollarla tavuk yetiştiren çiftçilerin sayısı da az değil.
Siz ne düşünüyorsunuz bu mevzu hakkında? Yorumlarda buluşalım!