Self Nedir Psikoloji ?

Tolga

New member
Self Nedir?

Psikolojide "self" terimi, bireyin kendine dair düşünce, duygu, inanç ve değerlerden oluşan özdeşlik anlayışını tanımlar. Self, kişinin kim olduğunu, neye değer verdiğini, toplum içindeki rolünü ve diğer insanlarla nasıl ilişki kurduğunu anlamasını sağlar. İnsanlar kendilerini, duygusal, bilişsel ve sosyal yönlerden değerlendirerek benliklerini inşa ederler. Bu, sadece bireysel bir varlık olmanın ötesinde, toplumsal bir varlık olarak da nasıl kabul gördüğüne dair bir anlam taşır.

Self, özdeşlik, benlik saygısı ve benlik algısı gibi farklı kavramlarla ilişkilidir ve kişilik gelişimi, bireyin yaşadığı çevre, deneyimler ve içsel süreçlerle şekillenir. Bireyin kendine dair sahip olduğu fikirler zamanla değişebilir, çünkü benlik sürekli olarak gelişen ve değişen bir yapıdır. Bu nedenle psikolojide self, statik bir kavramdan çok dinamik bir süreç olarak ele alınır.

Self'in Psikolojik Temelleri

Psikologlar self'i çok farklı teorik çerçevelerle incelemişlerdir. Öne çıkan teorilerden biri Carl Rogers’ın "kendi algısı" (self-concept) modelidir. Rogers, self’i bireyin kendisiyle ilgili sahip olduğu algıların toplamı olarak tanımlar. Kendilik, bireyin ideal benliğiyle gerçek benliği arasındaki farkları yansıtır. Kişi, ideal benliğine ulaşmak için çeşitli psikolojik süreçler ve stratejiler geliştirebilir.

Bunun yanı sıra, sosyal psikolojinin kurucularından George Herbert Mead, self’i, bireyin sosyal etkileşimler yoluyla oluşan bir kavram olarak ele alır. Mead'e göre, self, dış dünyadan gelen sosyal geri bildirimlerle şekillenir ve birey, toplumun beklentilerini içselleştirerek kendi kimliğini oluşturur. Self, bireyin kendini ve diğerlerini nasıl gördüğüyle, toplumsal bir bağlamda ortaya çıkar.

Self ve Benlik Saygısı (Self-Esteem)

Benlik saygısı, self ile yakından ilişkilidir ve bir kişinin kendine duyduğu değer ile ilgilidir. Yüksek benlik saygısı, kişinin kendisini değerli ve yetkin hissetmesiyle ilişkilidir. Düşük benlik saygısı ise, öz-değerlendirme ve kişisel tatmin noktasında eksiklikler veya olumsuzluklar yaşandığını gösterir. Self'in bir parçası olan benlik saygısı, bireyin psikolojik sağlığı üzerinde derin etkiler bırakabilir. Örneğin, yüksek benlik saygısına sahip bireyler, karşılaştıkları zorluklar karşısında daha dayanıklı olabilirken, düşük benlik saygısı olanlar, travmalar ve olumsuz deneyimlerle daha fazla zorluk yaşayabilirler.

Self ve Kimlik Gelişimi

Self, kimlik gelişimi sürecinin de merkezinde yer alır. Kimlik, bireyin kendisini tanımladığı ve toplumsal rolleriyle ilişkili olarak şekillenen bir yapıdır. Kimlik gelişimi, özellikle ergenlik döneminde önemli bir yer tutar. Bu dönemde, bireyler kendilerini sorgular, çeşitli kimlikler dener ve sosyal çevrelerinden gelen girdilerle bu kimlikleri oluştururlar. Erik Erikson, kimlik gelişimini sekiz aşamalı bir süreç olarak tanımlamıştır ve bu süreçte self, sürekli bir değişim içindedir. Kimlik bunalımları, bu gelişim sürecinde yaşanabilecek zorluklar arasında yer alır.

Self ve Toplumsal Etkileşimler

Self’in oluşumu, yalnızca bireyin içsel süreçleriyle değil, aynı zamanda toplumsal etkileşimlerle de yakından ilişkilidir. İnsanlar, toplum içindeki ilişkiler aracılığıyla kendilerini tanımlarlar. Charles Horton Cooley'in "ayna benlik" (looking-glass self) teorisine göre, insanlar kendilerini başkalarının gözünden görmek suretiyle benliklerini oluştururlar. Diğerlerinin kendilerine nasıl baktığı, bir kişinin özdeğerini ve kendilik algısını etkileyebilir. Sosyal etkileşimler, bireyin benlik algısını güçlendirebilir veya zayıflatabilir.

Bu bağlamda, bireylerin sosyal çevreleri, kültürel değerler ve toplumsal normlar, self’in gelişiminde büyük rol oynar. Kültürel farklılıklar, self’in nasıl şekillendiği üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, Batı toplumlarında bireyselcilik daha ön planda iken, Doğu toplumlarında kolektivizm, bireylerin kendilik algılarını daha çok etkilemektedir.

Self'in Evrimi ve Değişimi

Self, statik bir kavram değildir; zamanla evrimleşir ve değişir. Bireyler, yaşamları boyunca deneyimler, ilişkiler, başarılar, başarısızlıklar, yaşadıkları travmalar ve toplumdaki yerleri gibi faktörlerle kendilik algılarında değişiklikler yaşayabilirler. Bu, kişisel bir gelişim süreci olarak da görülebilir. Kişi, hayatındaki farklı aşamalarda kendine farklı anlamlar yükleyebilir ve her yeni deneyim, self’i daha da şekillendirir.

Self'in Psikolojik Sağlıkla İlişkisi

Self’in psikolojik sağlıkla ilişkisi çok derindir. Sağlıklı bir benlik algısı, bireylerin psikolojik esneklik, stresle başa çıkma ve duygusal denge kurma yeteneklerini etkiler. Psikolojik bozukluklar, genellikle kişinin kendilik algısı ile bağlantılıdır. Depresyon, anksiyete ve bazı kişilik bozuklukları, self ile ilgili sorunların sonucunda ortaya çıkabilir. Bu durumda, bireyin gerçek benliği ile ideal benliği arasındaki uyumsuzluk, ruhsal sıkıntıların temel kaynağı olabilir.

Self ve Bireysel Farklılıklar

Her bireyin self’i, kişisel özelliklerine, yaşam deneyimlerine ve çevresine bağlı olarak farklılık gösterir. Kimi insanlar daha içe dönük bir self'e sahipken, diğerleri dışa dönük bir kimlik geliştirir. Bu bireysel farklılıklar, kişinin yaşamındaki hedefleri, kararları ve ilişkileri üzerinde etkili olur. Örneğin, içe dönük bir kişi, sosyal etkileşimlerden daha az hoşlanabilirken, dışa dönük bir kişi daha geniş sosyal ağlar kurabilir ve dış dünyayla daha fazla etkileşimde bulunabilir.

Sonuç

Self, psikolojinin temel kavramlarından biri olup, bireyin kimliğini, benlik saygısını, toplumsal ilişkilerini ve psikolojik sağlığını şekillendiren önemli bir yapı taşır. Self'in gelişimi, bireysel deneyimler ve sosyal etkileşimler tarafından yönlendirilir ve sürekli bir değişim içindedir. Kimlik gelişimi, toplumsal faktörler ve kişisel değerler, self’in temel bileşenleridir. Her bireyin self’i, farklı kişilik özellikleri, yaşam koşulları ve sosyal çevrelerden etkilenerek şekillenir. Bu dinamik yapı, psikolojik sağlığın korunması ve kişisel gelişim için önemlidir.
 
Üst