\Ehli Sünnete Göre Allah Nerede?\
\Giriş\
İslam akidesinin temel taşlarından biri olan Allah'ın zatı, sıfatları ve mekândan münezzeh oluşu meselesi, tarih boyunca birçok kelamî tartışmaya konu olmuştur. Bu tartışmalardan biri de "Allah nerede?" sorusu çerçevesinde şekillenmektedir. \Ehli Sünnet\ itikadına göre Allah'ın mekânla kayıtlanamayacağı, zamanla sınırlanamayacağı ve mahlukat gibi bir yerde bulunamayacağı kesin bir inanç esasıdır. Bu makalede, Ehli Sünnet âlimlerinin bu konudaki görüşleri, delilleri ve halk arasında sıkça sorulan bazı benzer sorulara verilen cevaplar ele alınacaktır.
\Allah Nerede?\
Ehli Sünnet’e göre Allah Teâlâ mekândan ve cihetten münezzehtir. Yani Allah bir mekânda bulunmaz; ne yukarıda, ne aşağıda, ne doğuda, ne batıda, ne de herhangi bir yönün içindedir. Çünkü mekân, yaratılmıştır ve Allah yaratılmışların hiçbirine benzemez. Kur’an-ı Kerim’de geçen “\[Istiwa] Arş üzerine istiva etti” (Tâhâ 20/5) gibi ayetler, mecazi anlamda yorumlanır. Ehli Sünnet kelamcıları bu tür ayetlere teşbih ve tecsime (Allah'ı mahlukata benzetmeye) kaçmadan, selim akıl ve nakil çerçevesinde açıklamalar getirir.
\Mâturîdî ve Eş‘arî Görüşü\
Ehli Sünnet’in iki ana kelamî kolu olan Mâturîdîlik ve Eş‘arîlik, Allah’ın mekândan münezzeh olduğu noktasında ittifak halindedir. İmam Mâturîdî’ye göre Allah'ın varlığı kendindendir ve hiçbir şeye muhtaç değildir. Mekân ihtiyacı da bir ihtiyaç olduğu için, Allah bu tür ihtiyaçlardan münezzehtir.
İmam Eş‘arî de Allah’ın zatına herhangi bir cihet nispet etmenin mümkün olmadığını savunmuştur. Ona göre “üstte” demek, cisimleri ve yönleri ifade eder ve Allah cisim değildir.
\Kur’an ve Sünnet Perspektifi\
Kur’an’da Allah’ın her şeyi kuşattığı (Bakara 2/115), hiçbir şeyin O’na benzemediği (Şûrâ 42/11), ve zamandan-mekândan münezzeh olduğu anlamına gelen birçok ayet vardır. Ayrıca Hz. Peygamber’in dualarında “Sen zahirsin, Senin üstünde hiçbir şey yok; Sen batınsın, Senin altında hiçbir şey yok.” (Müslim, Zikir 2713) buyurması da Allah’ın yönlerden bağımsız olduğuna işaret etmektedir.
\“Allah Arş’ın Üzerindedir” Ayetleri Nasıl Anlaşılmalı?\
Kur’an’da yedi yerde geçen “Allah Arş üzerine istiva etti” ifadesi, zahiri anlamıyla değil, mecazî ve temsilî anlamda anlaşılmalıdır. Bu ayetlerde anlatılmak istenen, Allah’ın kudret ve hâkimiyetinin her şeyin üzerinde olduğu ve yaratılışı yönettiğidir. Nitekim İmam Nevevî bu konuda şöyle der: “İstiwa, hâkimiyet, kudret ve tasarruf anlamına gelir.” Bu, Allah’ın zatı itibarıyla Arş’ın üstünde oturduğu anlamına gelmez.
\Benzer Soru: “Allah Gökte midir?”\
Bazı hadislerde geçen “Allah semadadır” şeklindeki ifadeler, mecazi anlamda açıklanır. “Semâ” Arapçada yalnızca gökyüzü anlamında değil, yüksek mertebe ve yücelik anlamında da kullanılır. Dolayısıyla bu tür ifadeler, Allah’ın azametinin ve kudretinin yüceliğine işaret eder. Nitekim İmam Nevevî ve İmam Süyûtî gibi alimler bu ifadelerin teşbih değil, ta’zim (yüceltme) amacı taşıdığını vurgulamıştır.
\Benzer Soru: “Allah Her Yerde midir?”\
Bu soru genellikle iki uca çekilir: Allah’ı her mekânda maddi olarak tasavvur edenler ile tamamen soyutlayanlar. Ehli Sünnet bu konuda dengeli bir yaklaşım sunar: Allah zatıyla hiçbir yerde değildir ama ilmi, kudreti ve tasarrufu ile her yerdedir. Bu, Allah’ın her şeyi görmesi, bilmesi ve yönetmesidir. Ancak zatı itibariyle mekânla kayıtlı değildir.
\Benzer Soru: “Allah’a Nerede Dua Etmeli?”\
Ehli Sünnet’e göre Allah’a dua etmek için özel bir mekâna ihtiyaç yoktur. Çünkü Allah mekânla sınırlı değildir. Ancak kalbin huşû içinde olması, yönünü kıbleye çevirmek, elleri açmak gibi sünnet olan şekillerle dua etmek tavsiye edilir. Duaların kabulü için belirli bir yön aramak değil, samimi bir kalp ve ihlaslı bir niyet esastır.
\Tevhid İnancı ve Allah’ın Mekândan Münezzeh Oluşu\
Tevhid inancının temel unsurlarından biri, Allah’ın hiçbir şeye benzememesi ve mahlukatla kıyaslanamamasıdır. Eğer Allah’a bir yön, bir yer isnat edilirse bu, Allah’ı yaratılmışlara benzetmek olur. Bu ise tevhid inancına aykırıdır. İmam Gazâlî, Allah’ın mekânsal bir varlık olarak düşünülmesini açık bir sapkınlık olarak tanımlar.
\Zahirî Yorumların Tehlikesi\
Bazı selefî eğilimli gruplar, Kur’an ve hadislerde geçen zahiri ifadeleri olduğu gibi alarak “Allah gökte” veya “Arş’ın üzerinde” şeklinde somut yorumlar yaparlar. Ancak Ehli Sünnet alimleri bu tür yorumların
\Giriş\
İslam akidesinin temel taşlarından biri olan Allah'ın zatı, sıfatları ve mekândan münezzeh oluşu meselesi, tarih boyunca birçok kelamî tartışmaya konu olmuştur. Bu tartışmalardan biri de "Allah nerede?" sorusu çerçevesinde şekillenmektedir. \Ehli Sünnet\ itikadına göre Allah'ın mekânla kayıtlanamayacağı, zamanla sınırlanamayacağı ve mahlukat gibi bir yerde bulunamayacağı kesin bir inanç esasıdır. Bu makalede, Ehli Sünnet âlimlerinin bu konudaki görüşleri, delilleri ve halk arasında sıkça sorulan bazı benzer sorulara verilen cevaplar ele alınacaktır.
\Allah Nerede?\
Ehli Sünnet’e göre Allah Teâlâ mekândan ve cihetten münezzehtir. Yani Allah bir mekânda bulunmaz; ne yukarıda, ne aşağıda, ne doğuda, ne batıda, ne de herhangi bir yönün içindedir. Çünkü mekân, yaratılmıştır ve Allah yaratılmışların hiçbirine benzemez. Kur’an-ı Kerim’de geçen “\[Istiwa] Arş üzerine istiva etti” (Tâhâ 20/5) gibi ayetler, mecazi anlamda yorumlanır. Ehli Sünnet kelamcıları bu tür ayetlere teşbih ve tecsime (Allah'ı mahlukata benzetmeye) kaçmadan, selim akıl ve nakil çerçevesinde açıklamalar getirir.
\Mâturîdî ve Eş‘arî Görüşü\
Ehli Sünnet’in iki ana kelamî kolu olan Mâturîdîlik ve Eş‘arîlik, Allah’ın mekândan münezzeh olduğu noktasında ittifak halindedir. İmam Mâturîdî’ye göre Allah'ın varlığı kendindendir ve hiçbir şeye muhtaç değildir. Mekân ihtiyacı da bir ihtiyaç olduğu için, Allah bu tür ihtiyaçlardan münezzehtir.
İmam Eş‘arî de Allah’ın zatına herhangi bir cihet nispet etmenin mümkün olmadığını savunmuştur. Ona göre “üstte” demek, cisimleri ve yönleri ifade eder ve Allah cisim değildir.
\Kur’an ve Sünnet Perspektifi\
Kur’an’da Allah’ın her şeyi kuşattığı (Bakara 2/115), hiçbir şeyin O’na benzemediği (Şûrâ 42/11), ve zamandan-mekândan münezzeh olduğu anlamına gelen birçok ayet vardır. Ayrıca Hz. Peygamber’in dualarında “Sen zahirsin, Senin üstünde hiçbir şey yok; Sen batınsın, Senin altında hiçbir şey yok.” (Müslim, Zikir 2713) buyurması da Allah’ın yönlerden bağımsız olduğuna işaret etmektedir.
\“Allah Arş’ın Üzerindedir” Ayetleri Nasıl Anlaşılmalı?\
Kur’an’da yedi yerde geçen “Allah Arş üzerine istiva etti” ifadesi, zahiri anlamıyla değil, mecazî ve temsilî anlamda anlaşılmalıdır. Bu ayetlerde anlatılmak istenen, Allah’ın kudret ve hâkimiyetinin her şeyin üzerinde olduğu ve yaratılışı yönettiğidir. Nitekim İmam Nevevî bu konuda şöyle der: “İstiwa, hâkimiyet, kudret ve tasarruf anlamına gelir.” Bu, Allah’ın zatı itibarıyla Arş’ın üstünde oturduğu anlamına gelmez.
\Benzer Soru: “Allah Gökte midir?”\
Bazı hadislerde geçen “Allah semadadır” şeklindeki ifadeler, mecazi anlamda açıklanır. “Semâ” Arapçada yalnızca gökyüzü anlamında değil, yüksek mertebe ve yücelik anlamında da kullanılır. Dolayısıyla bu tür ifadeler, Allah’ın azametinin ve kudretinin yüceliğine işaret eder. Nitekim İmam Nevevî ve İmam Süyûtî gibi alimler bu ifadelerin teşbih değil, ta’zim (yüceltme) amacı taşıdığını vurgulamıştır.
\Benzer Soru: “Allah Her Yerde midir?”\
Bu soru genellikle iki uca çekilir: Allah’ı her mekânda maddi olarak tasavvur edenler ile tamamen soyutlayanlar. Ehli Sünnet bu konuda dengeli bir yaklaşım sunar: Allah zatıyla hiçbir yerde değildir ama ilmi, kudreti ve tasarrufu ile her yerdedir. Bu, Allah’ın her şeyi görmesi, bilmesi ve yönetmesidir. Ancak zatı itibariyle mekânla kayıtlı değildir.
\Benzer Soru: “Allah’a Nerede Dua Etmeli?”\
Ehli Sünnet’e göre Allah’a dua etmek için özel bir mekâna ihtiyaç yoktur. Çünkü Allah mekânla sınırlı değildir. Ancak kalbin huşû içinde olması, yönünü kıbleye çevirmek, elleri açmak gibi sünnet olan şekillerle dua etmek tavsiye edilir. Duaların kabulü için belirli bir yön aramak değil, samimi bir kalp ve ihlaslı bir niyet esastır.
\Tevhid İnancı ve Allah’ın Mekândan Münezzeh Oluşu\
Tevhid inancının temel unsurlarından biri, Allah’ın hiçbir şeye benzememesi ve mahlukatla kıyaslanamamasıdır. Eğer Allah’a bir yön, bir yer isnat edilirse bu, Allah’ı yaratılmışlara benzetmek olur. Bu ise tevhid inancına aykırıdır. İmam Gazâlî, Allah’ın mekânsal bir varlık olarak düşünülmesini açık bir sapkınlık olarak tanımlar.
\Zahirî Yorumların Tehlikesi\
Bazı selefî eğilimli gruplar, Kur’an ve hadislerde geçen zahiri ifadeleri olduğu gibi alarak “Allah gökte” veya “Arş’ın üzerinde” şeklinde somut yorumlar yaparlar. Ancak Ehli Sünnet alimleri bu tür yorumların