İmplantoloji konusu, diş hekimliği açısından değerlendirildiğinde çok yeni bir alan, İsveç’de 1970 li senelerda başlayan bu uygulama, ülkemizde son 15-20 yıldır kıymet kazanmıştır, uygulanmaya başlanmıştır. İmplant uygulamaları, gerçekten belirli düzeyde bilgi vedeneyim isteyen cerrahi müdahalelerdir. İmplantları yapay diş kökü üzere kıymetlendirmek yanlış olmaz. Uygulanmaları da ehil bir diş doktoru tarafınca yapıldığında çok kolaydır. Birden fazla olayda diş çekiminden daha kolaydır. Uygulanacağı bölgedeki kemiğin durumuna bakılırsa, yapılacağı yer uyuşturularak (anestezi yapılarak) yerleştirilir. Şayet kemiğin durumu müsait ise, tıpkı gün üzerine süreksiz kron bile takılabilir. Implantlar diş kökleri üzere silindir yahut vida halinde, titanyum yahut zirkonyum metalinden yapılmaktadırlar. sıradan olarak da diş kökleri ile uzunluk ve genişlik olarakaynı yahut yakın ölçülerdedirler. Bu formül, güvenirliği kanıtlanmış bir tedavi metodudur, muvaffakiyet yüzdesi % 98-99 dir.
İmplant tedavisini düşünen bir hasta ne yapmalıdır?
Öncelikle âlâ bir hekim bulması gerekir. niye? Şayet bu tedavi usulü başarısızlıkla sonuçlanırsa, implant yapılmak istenen bölgede doku kaybına sebep olacaktır. Biraz daha açmak gerekirse; bu bölgede ilthapdan, enfeksiyondan dolayı kemik erimesi olacaktır. Bu durum estetik bölgede (ön küme dişler bölgesinde ise; hastanın estetiğini olumsuz istikamette etkileyecektir). Bu bakımdan, seçilen tabibin, implantoloji, cerrahi hususlarında ihtisası, deneyimi, çalışması var mı, tabip yenilikleri takip ediyor mu? Referansı var mı? Sorulmalıdır. Kesinlikle diş doktoru bu hususa vakıf olmalıdır. Bu kadar kolay yapılabilen implant aşikâr prensiplere uyulmadan, yapılırsa; (özellikle de STERİL (mikropsuz) bir ortamda yapılmamışsa, sonuçunda başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.
Ben yalnızca 1-2 günlük kursa katılıp, kendini cerrah üzere lanse eden, implant yapan tabipler tanıyorum. Hastalar bu konulara dikkat etmelidirler. Ben ısrarla söylüyorum:
İmplant yaparken genel olarak nelere dikkat etmek gerekir? kimlere yapılabilir?
Öncelikle hasta klinik olarak değerlendirilmelidir. Dikkatli bir ağıziçi muayanesi yapılmalıdır. Hastanın, var ise, kullandığı ilaçları öğrenilmelidir. Alışkanları sorulmalıdır (özellikle sigara ve geçe diş gıcırdatma alışkanlığı epeyce değerlidir ). Hastanın bu tedaviden beklentileri sorulmalıdır. Örnek vermek gerekirse; ileri derecede kemik erimesi olan durumlarda hasta hala sabit (kron-köprü) de ısrar ediyorsa, bu tedaviye başlamadan konuşulmalı, bunun mümkün olsa bile estetiğinin optimum (oldukca güzel derecede) olmayacağı hastaya söylenmelidir. Bu üzere durumlarda implantlardan takviye alan lakin hareketli, protezler planlanmalıdır, tercih edilmelidir.
Başka kıymetli konu; elimizde kemiğin durumunu gösteren röntgen (panoramik röntgen) sineması olmalıdır. Bu da yeni çekilmişmiş bir panoramik röntgen sineması olmalıdır. Zira vakit ortasında değişiklikler olacaktır.
Röntgen tetkikinde;
1-Yeterli kemik genişliği ve yüksekliği varlığına,
2-Kemik kalitesine, densitesine,
3-İmplant yapılacak bölgenin anatomik komşuluklara (örnek: sinüs boşluklarına) yakınlığına bakılmalıdır.
Klinik muayenesinde;
1-Hastanın genel sıhhati ile ilgili rastgele bir sorun olup olmadığı
2-Devamlı surette kullandığı ilacının olup olmadığının
3-Hasta diyabeti olduğunu söylüyorsa; düzeyi nedir? denetim atında mıdır sorulmalıdır.
4-Kanama sorunu var mıdır? var ise kanama, pıhtılaşma vakit içinderı sorulmalıdır. İmplant yapılası anında da gerekli tedbir alınmalıdır.
5-Kalp yetmezliği, by pass, şikayeti olup olmadığı sorulmalıdır. var ise bu şikayet için kullandığı ilaçları diş doktoru açısından büyük ehemmiyet arzetmektedir. Çünkü bu ilaçlar umumiyetle anti-coagulant, (kanı inceltmek, sulandırmak) için kullanılan ilaçlar olduğu için (örnek: Plaviks) diş çekimi yahut implant uygulaması öncesinde bırakılmalıdır. Kesinlikle hastanın hekimi ile konsültasyon yapılmak suretiyle, onayını almak suretiyle bıraktırılmalıdır.
* Bu ilaçları (anti-coagulant, kan sulandırıcı) alan hastalar, her diş doktoruna, doktora gittiklerinde, tabiplerini kullandıkları ilaçlar konusunda bilgilendirmeleri gerekir. Aksi taktirde operasyon yapılması halinde önemli kanama sorunu ile karşı karşıya kalınacağı aşikardır. Bu operasyonaları yaparken, hastanın tabibi ile bilgi alışverişinde bulunmak gerekir, bu ilacınının dozu ve bir süreliğine bırakıp, bırakamayacağı öğrenilmelidir. Bırakabiliyorsa; operasyondan 3-4 gün evvelce bu ilaçları bırakmaları gerekir..
6-Alışkanlıkları (sigara, alkol, diş gıcırdatma vs)
öğrenilmelidir.
Buna ilaveten implant seçimi ve kaç adet yapılması gerekliliği konusu da yapılacak protezin başarısı açısından, çok kıymetlidir.
Bana nazaran en değerli olan olay; hasta devamlı tedavisini yaptığımız, denetimini yaptığımız bir hasta ise, rastgele sebeple diş çekilmesi durumu kelam konusu ise; hastaya çekilen dişinin yerine mümkünse çeker-çekmez, (bir enfeksiyon daha sonrasında diş çekiliyorsa, çekim boşluğuna implant yapmak mümkün olmaz),değilse, mümkün olan en kısa müddette buraya implant yapılması halinde, estetiğin en az seviyede etkileneceği (çak az kemik erimesi olacağı) bilinmelidir. Uzunca bir süre beklenildiği taktirde, burada epey kemik erimesi olacağı, bunun da estetiği olumsuz etkileyeceğinin kıymeti anlatılmalıdır.
Hangi durumlarda sabit, hangi durumlarda hareketli protezler tercih edilmelidir?
Uzun müddet takma dişler kullanılmışsa (implant yapılmadan) bu durumda çene kemiğinde ileri seviyede kemik erimesi olacağı için bu hastalarımıza sabit tedaviyi (kron-köprü) değil de, implantlardan desten alan hareketli protezleri tavsiye etmeliyiz ki yapılacak protezle (dolgu yapılmak suretiyle) estetiğini sağlayabiliriz. Yoksa hasta yaşından daha yaşlı görünecektir. Öteki durumlar da yeteri kadar kemik olacağı için sabit protezleri (kron-köprü) tercih edebiliriz.
Hastalarda implant tedavilerinin fazlaca uzun sürdüğü hususlarında yaygın kanaat var. Son senelerda implant yüzeylerinde yapılan değişikliklerle bu müddetler epeyce kısalmıştır.
İmplant tedavisini düşünen bir hasta ne yapmalıdır?
Öncelikle âlâ bir hekim bulması gerekir. niye? Şayet bu tedavi usulü başarısızlıkla sonuçlanırsa, implant yapılmak istenen bölgede doku kaybına sebep olacaktır. Biraz daha açmak gerekirse; bu bölgede ilthapdan, enfeksiyondan dolayı kemik erimesi olacaktır. Bu durum estetik bölgede (ön küme dişler bölgesinde ise; hastanın estetiğini olumsuz istikamette etkileyecektir). Bu bakımdan, seçilen tabibin, implantoloji, cerrahi hususlarında ihtisası, deneyimi, çalışması var mı, tabip yenilikleri takip ediyor mu? Referansı var mı? Sorulmalıdır. Kesinlikle diş doktoru bu hususa vakıf olmalıdır. Bu kadar kolay yapılabilen implant aşikâr prensiplere uyulmadan, yapılırsa; (özellikle de STERİL (mikropsuz) bir ortamda yapılmamışsa, sonuçunda başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.
Ben yalnızca 1-2 günlük kursa katılıp, kendini cerrah üzere lanse eden, implant yapan tabipler tanıyorum. Hastalar bu konulara dikkat etmelidirler. Ben ısrarla söylüyorum:
İmplant yaparken genel olarak nelere dikkat etmek gerekir? kimlere yapılabilir?
Öncelikle hasta klinik olarak değerlendirilmelidir. Dikkatli bir ağıziçi muayanesi yapılmalıdır. Hastanın, var ise, kullandığı ilaçları öğrenilmelidir. Alışkanları sorulmalıdır (özellikle sigara ve geçe diş gıcırdatma alışkanlığı epeyce değerlidir ). Hastanın bu tedaviden beklentileri sorulmalıdır. Örnek vermek gerekirse; ileri derecede kemik erimesi olan durumlarda hasta hala sabit (kron-köprü) de ısrar ediyorsa, bu tedaviye başlamadan konuşulmalı, bunun mümkün olsa bile estetiğinin optimum (oldukca güzel derecede) olmayacağı hastaya söylenmelidir. Bu üzere durumlarda implantlardan takviye alan lakin hareketli, protezler planlanmalıdır, tercih edilmelidir.
Başka kıymetli konu; elimizde kemiğin durumunu gösteren röntgen (panoramik röntgen) sineması olmalıdır. Bu da yeni çekilmişmiş bir panoramik röntgen sineması olmalıdır. Zira vakit ortasında değişiklikler olacaktır.
Röntgen tetkikinde;
1-Yeterli kemik genişliği ve yüksekliği varlığına,
2-Kemik kalitesine, densitesine,
3-İmplant yapılacak bölgenin anatomik komşuluklara (örnek: sinüs boşluklarına) yakınlığına bakılmalıdır.
Klinik muayenesinde;
1-Hastanın genel sıhhati ile ilgili rastgele bir sorun olup olmadığı
2-Devamlı surette kullandığı ilacının olup olmadığının
3-Hasta diyabeti olduğunu söylüyorsa; düzeyi nedir? denetim atında mıdır sorulmalıdır.
4-Kanama sorunu var mıdır? var ise kanama, pıhtılaşma vakit içinderı sorulmalıdır. İmplant yapılası anında da gerekli tedbir alınmalıdır.
5-Kalp yetmezliği, by pass, şikayeti olup olmadığı sorulmalıdır. var ise bu şikayet için kullandığı ilaçları diş doktoru açısından büyük ehemmiyet arzetmektedir. Çünkü bu ilaçlar umumiyetle anti-coagulant, (kanı inceltmek, sulandırmak) için kullanılan ilaçlar olduğu için (örnek: Plaviks) diş çekimi yahut implant uygulaması öncesinde bırakılmalıdır. Kesinlikle hastanın hekimi ile konsültasyon yapılmak suretiyle, onayını almak suretiyle bıraktırılmalıdır.
* Bu ilaçları (anti-coagulant, kan sulandırıcı) alan hastalar, her diş doktoruna, doktora gittiklerinde, tabiplerini kullandıkları ilaçlar konusunda bilgilendirmeleri gerekir. Aksi taktirde operasyon yapılması halinde önemli kanama sorunu ile karşı karşıya kalınacağı aşikardır. Bu operasyonaları yaparken, hastanın tabibi ile bilgi alışverişinde bulunmak gerekir, bu ilacınının dozu ve bir süreliğine bırakıp, bırakamayacağı öğrenilmelidir. Bırakabiliyorsa; operasyondan 3-4 gün evvelce bu ilaçları bırakmaları gerekir..
6-Alışkanlıkları (sigara, alkol, diş gıcırdatma vs)
öğrenilmelidir.
Buna ilaveten implant seçimi ve kaç adet yapılması gerekliliği konusu da yapılacak protezin başarısı açısından, çok kıymetlidir.
Bana nazaran en değerli olan olay; hasta devamlı tedavisini yaptığımız, denetimini yaptığımız bir hasta ise, rastgele sebeple diş çekilmesi durumu kelam konusu ise; hastaya çekilen dişinin yerine mümkünse çeker-çekmez, (bir enfeksiyon daha sonrasında diş çekiliyorsa, çekim boşluğuna implant yapmak mümkün olmaz),değilse, mümkün olan en kısa müddette buraya implant yapılması halinde, estetiğin en az seviyede etkileneceği (çak az kemik erimesi olacağı) bilinmelidir. Uzunca bir süre beklenildiği taktirde, burada epey kemik erimesi olacağı, bunun da estetiği olumsuz etkileyeceğinin kıymeti anlatılmalıdır.
Hangi durumlarda sabit, hangi durumlarda hareketli protezler tercih edilmelidir?
Uzun müddet takma dişler kullanılmışsa (implant yapılmadan) bu durumda çene kemiğinde ileri seviyede kemik erimesi olacağı için bu hastalarımıza sabit tedaviyi (kron-köprü) değil de, implantlardan desten alan hareketli protezleri tavsiye etmeliyiz ki yapılacak protezle (dolgu yapılmak suretiyle) estetiğini sağlayabiliriz. Yoksa hasta yaşından daha yaşlı görünecektir. Öteki durumlar da yeteri kadar kemik olacağı için sabit protezleri (kron-köprü) tercih edebiliriz.
Hastalarda implant tedavilerinin fazlaca uzun sürdüğü hususlarında yaygın kanaat var. Son senelerda implant yüzeylerinde yapılan değişikliklerle bu müddetler epeyce kısalmıştır.