Günümüzde bu içeceği bilen sayısı ne yazık ki az. Siz de ismini birinci defa duyup şaşırmış olabilirisiniz. Az kişi tarafınca bilinen hardaliyenin aslında esaslı bir tarihi ve kıssası var. Osmanlı periyodundan Atatürk’e, Atatürk’ten bugünlere kadar gelmiş bu üzüm şurubunun tadı inanılmaz lezzetli, bununla birlikte da şifa dolu. Pekala Hardaliyenin ortasında ne var? Bedenimiz için faydaları nelerdir? Nasıl yapılır? Nasıl içilir? Atatürk ile hardaliyenin öyküsü nedir? tüm sorularınızın karşılığı bilgileriyla içeriğimizde.
Hardaliye nedir?
Kırklareli başta olmak üzere, Trakya’da yapılan bir içecek. Kokulu ve koyu renkli, olgunlaşmış yaş üzümden elde ediliyor ve alkolsüz.
Hardaliye nasıl yapılıyor?
Bağ bozumunun başladığı Ekim, Kasım aylarında kâfi olgunluğa ulaşmış Papazkarası, Pamit, Cardinal, Alphonse, Cabarnet, Merlot, Cinsaut, Şiraz ve Öküzgözü cinsi üzümlerinden üretiliyor.
Öncelikle üzümler toplanıp yıkanıyor ve salkımlarından ayrılıyor. Güzelce eziliyor. Ezildikten daha sonra meşe ağacından yapılmış, alt kısımda 10 cm yükseklikte musluğu olan fıçılara bir kat ezilmiş üzüm, bir kat ezilmiş siyah hardal tohumu ve benzoik asit olacak biçimde ekleniyor. ( Siyah hardal tohumu karışıma aroma veriyor ve eseri koruma ederek şaraplaşmamasını sağlıyor. ) Biraz kabarma hissesi bırakılarak fıçı dolduruluyor ve üst kısmı yavaşça açık bırakılıyor.
Fermantasyon başlangıcından daha sonra 1 gün ortayla üzüm suyu, musluktan alınıp üst taraftan tekrar fıçıya dökülüyor. Oda sıcaklığında 7 ile 10 gün içinde bekletilerek fermantasyonu tamamlanıyor.
Bu müddetin sonunda taze olarak tüketilebildiği üzere soğuk bir yerde hoş koruma edilirse 3 yıla kadar saklanıp tüketilebiliyor.
Hardaliyenin faydaları nelerdir?
Üretimi yapılırken içine ayva yaprağı ve vişne üzere farklı eserler de eklenen besin pahası yüksek hardaliye, son derece faydalı.
Hardaliyenin Kalorisi ve Besin Bedeli:
Hardaliyeyi, soğuk yada oda sıcaklığında yemeklerle birlikte yahut tek başına tüketebilirsiniz. Dilerseniz soda, suyla karıştırıp seyrelterek tüketebilir, hatta salatalarınıza lezzet katması için sos olarak ekleyebilirsiniz.
Ayrıca soğuk olarak tüketildiğinde ferahlatıcı bir tesiri olduğu için yaz aylarında sık sık tercih edilen bir içecek.
Hardaliyeyi ne kadar tüketmelisiniz:
1 bardak hardaliye, yetişkin bir insanın günlük güç muhtaçlığının %4’ünü karşılıyor. Tok tutma özelliği de bulunan içeceğin 1 bardağı, gün uzunluğu sizi enerjik hissettirecektir.
Hardaliyenin tarihi:
Kayıtlara nazaran birinci vakit içinderda 1900’lü yılların başında İstanbul’da ortaya çıkıyor. bu biçimdelar ‘Kırk Kilise Hardaliyesi’ ismiyle satışa sunuluyor.
Bu lezzetli içecek Cumhuriyet periyodunda ise Mustafa Kemal Atatürk ile tanışıyor.
Atatürk’ün hardaliye ile tanışması:
Mustafa Kemal Atatürk, 20 Aralık 1930 günü Kırklareli’ni ziyarete gidiyor. O devir dünyanın yaşadığı 1929 ekonomik buhranının tesirleri devam ediyor. Lakin Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayakta ve daha yalnızca yedi yaşında…Tüm gün memleket sorunlarıyla ilgileniyor ve akşam trende kalmayı tercih ediyor.
Sofrasını, Lüleburgaz’dan usta Emin Efendi hazırlıyor. Akşam yemeği için, alabalık, köfte ve hardaliyeyi ikram ediyor.
Hardaliye Atatürk’ün iştahını açıyor. Olağanda akşam yemeklerinde 4 köfte yerken bu sefer 8 köfte yiyor. Kendine has beğenilen bir tat ve kokusu olan içeceği epeyce beğeniyor.
Mustafa Kemal Atatürk hardaliyeden bir yudum alıyor, akabinde yudumları art geriye geliyor ve “Tadı nefis!” “Bunu ulusal bir içecek haline getiriniz…” diyor.
Ve o günden beri hardaliye tescili bir içecek haline geliyor.
Hardaliye nedir?
Kırklareli başta olmak üzere, Trakya’da yapılan bir içecek. Kokulu ve koyu renkli, olgunlaşmış yaş üzümden elde ediliyor ve alkolsüz.
Hardaliye nasıl yapılıyor?
Bağ bozumunun başladığı Ekim, Kasım aylarında kâfi olgunluğa ulaşmış Papazkarası, Pamit, Cardinal, Alphonse, Cabarnet, Merlot, Cinsaut, Şiraz ve Öküzgözü cinsi üzümlerinden üretiliyor.
Öncelikle üzümler toplanıp yıkanıyor ve salkımlarından ayrılıyor. Güzelce eziliyor. Ezildikten daha sonra meşe ağacından yapılmış, alt kısımda 10 cm yükseklikte musluğu olan fıçılara bir kat ezilmiş üzüm, bir kat ezilmiş siyah hardal tohumu ve benzoik asit olacak biçimde ekleniyor. ( Siyah hardal tohumu karışıma aroma veriyor ve eseri koruma ederek şaraplaşmamasını sağlıyor. ) Biraz kabarma hissesi bırakılarak fıçı dolduruluyor ve üst kısmı yavaşça açık bırakılıyor.
Fermantasyon başlangıcından daha sonra 1 gün ortayla üzüm suyu, musluktan alınıp üst taraftan tekrar fıçıya dökülüyor. Oda sıcaklığında 7 ile 10 gün içinde bekletilerek fermantasyonu tamamlanıyor.
Bu müddetin sonunda taze olarak tüketilebildiği üzere soğuk bir yerde hoş koruma edilirse 3 yıla kadar saklanıp tüketilebiliyor.
Hardaliyenin faydaları nelerdir?
Üretimi yapılırken içine ayva yaprağı ve vişne üzere farklı eserler de eklenen besin pahası yüksek hardaliye, son derece faydalı.
Hardaliyenin Kalorisi ve Besin Bedeli:
Miktar: 100 gr.
Kalori (kcal): 75.54
Yağ (g): 0.20
Karbonhidrat (g): 17.53
Protein: 0
Yaşlanmayı geciktirici tesiri,
Kansere karşı muhafazası,
Vücudun mineral istikrarını muhafazası,
Kolesterol ve tansiyonu düşürmeye yardımcı olması,
Düzenli tüketildiğinde mikropların sebep olduğu hastalıklardan muhafazası,
Kalp- damar hastalıklarına karşı kollayıcı olması.
Hardaliyeyi, soğuk yada oda sıcaklığında yemeklerle birlikte yahut tek başına tüketebilirsiniz. Dilerseniz soda, suyla karıştırıp seyrelterek tüketebilir, hatta salatalarınıza lezzet katması için sos olarak ekleyebilirsiniz.
Ayrıca soğuk olarak tüketildiğinde ferahlatıcı bir tesiri olduğu için yaz aylarında sık sık tercih edilen bir içecek.
Hardaliyeyi ne kadar tüketmelisiniz:
1 bardak hardaliye, yetişkin bir insanın günlük güç muhtaçlığının %4’ünü karşılıyor. Tok tutma özelliği de bulunan içeceğin 1 bardağı, gün uzunluğu sizi enerjik hissettirecektir.
Hardaliyenin tarihi:
Kayıtlara nazaran birinci vakit içinderda 1900’lü yılların başında İstanbul’da ortaya çıkıyor. bu biçimdelar ‘Kırk Kilise Hardaliyesi’ ismiyle satışa sunuluyor.
Bu lezzetli içecek Cumhuriyet periyodunda ise Mustafa Kemal Atatürk ile tanışıyor.
Atatürk’ün hardaliye ile tanışması:
Mustafa Kemal Atatürk, 20 Aralık 1930 günü Kırklareli’ni ziyarete gidiyor. O devir dünyanın yaşadığı 1929 ekonomik buhranının tesirleri devam ediyor. Lakin Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayakta ve daha yalnızca yedi yaşında…Tüm gün memleket sorunlarıyla ilgileniyor ve akşam trende kalmayı tercih ediyor.
Sofrasını, Lüleburgaz’dan usta Emin Efendi hazırlıyor. Akşam yemeği için, alabalık, köfte ve hardaliyeyi ikram ediyor.
Hardaliye Atatürk’ün iştahını açıyor. Olağanda akşam yemeklerinde 4 köfte yerken bu sefer 8 köfte yiyor. Kendine has beğenilen bir tat ve kokusu olan içeceği epeyce beğeniyor.
Mustafa Kemal Atatürk hardaliyeden bir yudum alıyor, akabinde yudumları art geriye geliyor ve “Tadı nefis!” “Bunu ulusal bir içecek haline getiriniz…” diyor.
Ve o günden beri hardaliye tescili bir içecek haline geliyor.